Kütahya’da “Namazla Diriliş” konulu panel

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) ev sahipliğinde, Kütahya Sivil Toplum Platformu tarafından düzenlenen Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal’ın moderatörlüğünü üstlendiği, Ramazan Kayan, Abdullah Yıldız, Dursun Ali Taşçı ve Abdülhamit Kahraman’ın konuşmacı oldukları, “Namazda Diriliş” konulu panel gerçekleştirildi.

İslami İlimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe, Rektör Kazım Uysal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Göçmez, dekanlar, akademik ve idari personel, Kütahya Sivil Toplum Platformu temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çelik,” Bugün burada icra edeceğimiz etkinlik üzerimize gölgesi düşen Ramazan ayına hazırlık gibi bir şey. Biz bu dünyaya dirilmek için geldik. Farz olan namazı asla terk etmememiz gerektiğini biliyoruz. İnşallah bunları ne manaya geldiğini değerli hocalarımızdan dinleyeceğiz. Hepimize bu etkinliğin hayırlı olmasını diliyor saygılar sunuyorum” dedi.



“Namaz bütün sistemin yaratılış sebebidir”

Namazı bütün bu sistemin yaratılışının sebebi olarak gördüğünü söyleyen Rektör Kazım Uysal,” Baktığımız zaman bütün cansız alem, canlı için çalışıyor. Güneş hayat için doğup batıyor, dünya hayat için dönüyor. Hayat sahibi olan canlılar içindeki bitkiler ise hayvanlar için çalışıyor. Hem hayvanlar hem de bitkiler ise insan için çalışıyor. Bu alemi bir ağaca benzetirseniz meyvesi insandır. Bir fabrikaya benzetirseniz mahsulü insandır. Peki, insan ne için yaratıldı? En zengin sofra bizde, kainatın adeta kaymağını insan yiyor. Belli ki bu sistemi dizayn eden, bize pozitif ayrımcılık yapmış ve bizi şükür ettirmek istiyor. Kendisini sevdirmek istiyor. Namaz, bütün ibadetlerin özü ve esasıdır. Kâinatın yaratılmasının sebebi ve neticesidir. Kalbin ve ruhun gıdası namazdır. Kalbini ve ruhunu doyuran insanlar hayatından zevk alırlar. Bu etkinliğin çok faydalı olacağını düşünüyor hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diye konuştu.



“Kur’an’ı Peygamberimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetiyle yaşamalıyız”

Kur’an’ı Peygamberimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetiyle yaşamamız gerektiğine değinen Abdülhamit Kahraman,” Bazen diyorlar ki, neden bu kadar çok koşuyorsunuz, konuşuyorsunuz, yüzlerce insan sahada olsaydı belki bu kadar çok ihtiyaç olmazdı. Sizleri gördükçe bizlerin yükünün ileride azalacağı kanaatindeyim. Dolayısıyla sizlere çok önemli işler düşüyor. Peygamber (Sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin hadisleriyle Kur’an’ı anlamalıyız. Onun güzel sünnetiyle yaşamalıyız” şeklinde konuştu.



“Biz Müslümanlar nefsine yenilmediği sürece bizi kimse yenemez”

“Biz Müslümanlar nefsine yenilmediği sürece bizi kimse yenemez” diyen Kahraman, ”Bizim yukardan aşağıya inmemizin en büyük nedeni namazı terk ettik. Yüzümüzü gönlümüzü Allah’ın razı olmadığı şeylere çevirdik. Biz Müslümanlar nefsine yenilmediği sürece bizi kimse yenemez inşallah. Yerden yukarıya namazla kalkacağız, yükseliş de Kur’an ile olacak. Namazla Kur’an’la insanları buluşturmak için neden dertli insanların sayısı çok az? Bizi üzen tek şey bu. Kendinizi olduğunuz yerden, olmanız gereken yere getirin. Bir insan bir şeye yaklaşmadan, başka şeyden uzaklaşamaz. Neye yaklaştığımız için Allah’tan uzaklaşıyoruz? Bu sorunun cevabını sizlere bırakıyorum. Ülkemiz sizlerden çok şey bekliyor. Toplumu işleyecek insanlar sahada değiller. Burada sizlere çok iş düşüyor. Sizler bu topluma çok şey katacaksınız” ifadelerini kullandı.



“Namaz İslam’ın olmazsa olmazıdır”

Konuşmacılardan Abdullah Yıldız, düşüncelerini şöyle ifade etti:

“Namaz İslam’ın olmazsa olmazıdır. Namazı terk ettiğiniz anda yaşayan ölü haline gelirsiniz. Namazı yitirmek çok korkunç bir kavram. Namaz giderse ne olur? Dünya malına, mülküne, makama, mevkiye dalıp gider. Namazsız dinde hayır yoktur. Binamazlık hastalığı bizi bu hallere getirdi. Sezai Karakoç’un bir sözü var, “Müslümanlar Kur’an’dan uzaklaştı uzaklaşalı gün yüzü görmediler”. Namaz sürükleyici bir ibadettir. Namaz olursa diğer ibadetler de arkasından gelir. Bir kişinin İslam’la, Kur’an’la, namazla tanışmasına vesile olmaktan daha büyük bahtiyarlık yok. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Görevi size tevdii ediyorum. Lütfen durmayın yola düşün, taşın altına ellerinizi koyun. Bir ucundan da siz tutun. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun” dedi.



“Allah katında bütün iyiler namaz kılar”

Kendisini tanıtarak konuşmasına başlayan Dursun Ali Taşçı, “Ben din adamı değilim, dinimin adımıyım. Secdeye eğilen baş imanla eğiliyor. Kalbinizde secde devletini kuramıyorsanız yüzünüzde secde eseri olmaz. Mevlana şöyle diyor: Bana ahireti hatırlatmayan hiçbir şey ilim değildir. Zihniyetin düzelmesi için Allah’a kul olunması gerekiyor. Her namaz kılan iyi değildir ama Allah katında bütün iyiler namaz kılar. Allah namaz kılmayan bir insana iyi demez. Biz kavramlarımızı kaybettiğimiz için kutsal devletimizi kaybettik. Devletler kavramlarıyla ayakta durur. Eskiden Allah demek yasak değildi ama ayıptı arkadaşlar. Çok daha tehlikeliydi. Namaz kılıyorum neden? Babamı sevdiğim için namaz kılıyorum. Vatan, ruhunuzu kalıba dökebildiğiniz yerin adıdır. Okulda namaz kıldığımı kimse bilmiyordu. Namaz kılarken yakalanırsam okuldan atılacağımdan korkuyordum. Ahirette uzanmayan zihin dünyası kültleşmiştir. O insanın mutlu olma şansı yoktur, mümkün değildir. Bugünkü ilim sürekli zihin oluşturuyor, zihniyete asla meydan vermiyor. İlahi zihniyete meydan vermediği için herkes eli sopalı kanlı dolaşıyor. Allah ile birlikte olursanız hep güleceksiniz. Bir ailede secde devleti kurulmazsa yeryüzünü sana verseler beş para etmez. Değer yargısı Rabbimin değer yargısıdır. Kime ne verdiyse odur” dedi.