Üniversiteye Gitmek: Gediz’de Öğrenci ve Velilerin Ortak İkilemi – Hayal mi, Yük mü?

Üniversiteye Gitmek: Gediz'de Öğrenci ve Velilerin Ortak İkilemi - Hayal mi, Yük mü? 2024-2025 eğitim öğretim yılının sonuna yaklaşılırken, milyonlarca öğrenci gibi Kütahya’nın Gediz ilçesindeki yüzlerce...

Üniversiteye Gitmek: Gediz’de Öğrenci ve Velilerin Ortak İkilemi – Hayal mi, Yük mü?
REKLAM ALANI
Yayınlama: 12.06.2025
30
A+
A-

Üniversiteye Gitmek: Gediz’de Öğrenci ve Velilerin Ortak İkilemi – Hayal mi, Yük mü?

2024-2025 eğitim öğretim yılının sonuna yaklaşılırken, milyonlarca öğrenci gibi Kütahya’nın Gediz ilçesindeki yüzlerce öğrenci de 21-22 Haziran tarihlerinde yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için heyecanlı bir bekleyiş içinde. Ancak bu heyecana, aynı zamanda hem öğrencilerin hem de velilerin yaşadığı derin bir tedirginlik ve ikilem eşlik ediyor: Üniversiteye gitmek, gerçekten bir hayal mi, yoksa ağır bir yük mü?

Bugünün Gençliği Üniversiteye Endişeyle Adım Atıyor

Gediz’deki birçok ailenin ve öğrencinin ortak sorusu, “Bu kadar masrafa, bu kadar emeğe değer mi?” oluyor. Bugünün gençliği, üniversite kapısından içeriye eskisi gibi hayallerle değil, gelecek kaygıları ve endişelerle adım atmak zorunda kalıyor.

Ekonomik Gerçekler Hayallerin Önünde

Üniversite eğitiminin önündeki en büyük engel ne yazık ki ekonomik koşullar. Şehir dışında okuyan bir öğrenci için aylık yaşam maliyetleri 10 bin TL ile 25 bin TL arasında değişiyor. Emekli maaşı ya da asgari ücretle geçinen aileler için bu yükü karşılamak neredeyse imkânsız hale geliyor. “Okusun yeter” demek temennisi güzel olsa da, artık ekonomik gerçekler, gençlerin üniversite hayallerinin önüne geçmiş durumda.

“Okuyunca Ne Olacak?” Kaygısı Zirvede

Gençlerin zihnini meşgul eden bir diğer büyük soru ise, “Üniversiteyi bitirince iş bulabilecek miyim?” İşsizlik oranı, özellikle sosyal bilimler ve eğitim fakültesi mezunları arasında yüksek seyrediyor. Her yıl binlerce öğretmen adayı mezun olmasına rağmen, atama kontenjanlarının yetersizliği büyük bir mağduriyet yaratıyor. Bu durum, “Boşuna mı okuduk?” sorusunu, en çok üniversite mezunlarının dudaklarında bir hayal kırıklığı olarak bırakıyor.

Gelecek kaygısı, özellikle özel üniversite ücretlerinin astronomik rakamlara ulaşmasıyla daha da zirveye çıkıyor. Bazı bölümlerde yıllık ücretler 400 bin TL’den 900 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Devlet üniversitesine girmeye hak kazanan öğrenciler bile, barınma ve geçinme kaygısıyla boğuşmak zorunda kalıyor. Tüm bu belirsizlikler, gençlerde hayal kurmak yerine, hayattan korkma eğilimini artırıyor.

Çözüm Önerileri: Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırmak

Bu derin ikilemi aşmak ve gençlerin geleceğe umutla bakmasını sağlamak için köklü adımlar atılması gerektiği belirtiliyor:

  • Üniversite kontenjanları, ülkenin iş gücü ihtiyacına göre yeniden planlanmalı.
  • Eğitim fakültelerindeki mezun sayısı, atama kapasitesine göre düzenlenmeli.
  • Öğrencilerin eğitimle birlikte çalışabileceği yarı zamanlı işler yaygınlaştırılmalı.
  • Öğrencilere kredi yerine, karşılıksız burs ve yaşam desteği sağlanmalı.
  • Üniversiteler sadece diploma veren kurumlar olmaktan çıkarak, öğrencilere gerçek beceriler kazandıran ve doğrudan iş kapısı sunan yapılara dönüşmeli.

Sonuç olarak, “Çocuğunu okutmak için çırpınan bir annenin gözyaşı, sadece ekonomik değil; eğitim sisteminin de aynasıdır.” Bu durum, Gediz özelinde ve tüm Türkiye genelinde, üniversite eğitiminin sadece bir hayal olmaktan çıkıp, sürdürülebilir bir gelecek vaat eden bir yatırım haline gelmesi için acil çözümler beklediğini gösteriyor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.