Köy Odaları Sessizliğe Büründü: Ortak Miras İçin El Ele Çağrısı!

Köy Odaları Sessizliğe Büründü: Ortak Miras İçin El Ele Çağrısı! Kütahya'nın Gediz ilçesi ve çevresindeki birçok köyde varlıklarını sürdürmeye çalışan köy odaları, zamana yenik düşüyor ve...

Köy Odaları Sessizliğe Büründü: Ortak Miras İçin El Ele Çağrısı!
REKLAM ALANI
Yayınlama: 04.07.2025
3
A+
A-

Köy Odaları Sessizliğe Büründü: Ortak Miras İçin El Ele Çağrısı!

Kütahya’nın Gediz ilçesi ve çevresindeki birçok köyde varlıklarını sürdürmeye çalışan köy odaları, zamana yenik düşüyor ve eski canlı günlerini mumla arıyor. Bu köylerden biri olan Yunuslar Köyü’nde de durum farklı değil; odalarda tek tük insanlar buluşsa da, geçmişteki o kalabalık ve muhabbet dolu ortamlar artık yok. Kırsal toplumsal yaşamın kalbi olan bu odalar, sahipsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

Köy Odaları: Ortak Hafızanın ve Kültürel Sürekliliğin Tanıkları

Yıllar boyunca sohbetin, yardımlaşmanın ve kültürel aktarımın merkezi olan köy odaları, günümüzde yalnızlığa terk edilmiş durumda. Halk, yetkililere ve topluma seslenerek “Bu miras hepimizin!” çağrısında bulunuyor. Anadolu’nun derinliklerinden gelen bu kadim gelenek, ne yazık ki sessizliğe gömülüyor. Geçmişte köy hayatının en canlı noktaları olan bu odalar, artık sadece birkaç ailenin gayretiyle ayakta durmaya çalışıyor. Oysa bu yapılar sadece birer bina değil; ortak hafızamızın taşıyıcısı, kültürel sürekliliğin canlı tanıklarıydı.

Köy odaları, akşamları soba başında anlatılan hikâyelerle, alınan ortak kararlarla ve yardımlaşma ruhuyla dolu günlerin mekânıydı. Ancak kırsaldan kente göç, genç nüfusun azalması ve teknolojik değişimlerin etkisiyle işlevlerini yitirmiş durumda. Günümüz gençleri bu odaların ne işe yaradığını dahi bilmiyor; yaşlılar ise çoğunlukla kendi evlerinde kalmayı tercih ediyor. Odaların sahipliği genellikle 5-6 haneye ait olsa da, bu sorumluluğun altından yalnızca birkaç ailenin kalkması beklenemez; bu noktada dayanışma şart.

Kimler Destek Verebilir? Çok Paydaşlı İş Birliği Şart!

Uzmanlara göre, köy odalarının yaşatılması için çok paydaşlı bir iş birliği modeli gerekiyor. Yerel yönetimler (belediyeler, il özel idareleri) odaların bakım ve onarımına destek sağlayabilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yapıları taşınmaz kültür varlığı olarak tescil ederek koruma altına alabilir. Kalkınma ajansları, kırsal turizm ve kültürel canlandırma projeleri kapsamında hibe desteği sunabilir. Üniversiteler ve meslek yüksekokulları, mimari belgeleme ve halk kültürü projeleriyle akademik destek verebilir. Sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ise köy kültürünün korunması için farkındalık çalışmaları yürütebilir. Ayrıca, köy dışında yaşayan hemşehriler, dernekler aracılığıyla bu yapıları sahiplenebilir. Bir köy sakini duygularını şu sözlerle ifade ediyor: “Eskiden her akşam odaya gider, muhabbetle günün yorgunluğunu atardık. Şimdi odanın kapısını açan bile yok. Bu kültür gözümüzün önünde yok oluyor.”

“Köy Odaları Geleceğin Anahtarı Olabilir”

Köy halkı, yerel yönetimlere, derneklere, üniversitelere ve tüm duyarlı vatandaşlara seslenerek “Köy odaları sadece geçmişin değil, köylerin geleceğinin de anahtarı olabilir. Bu değerleri yaşatalım, çocuklarımıza köklerimizi miras bırakalım” çağrısında bulunuyor. Gediz’in köylerindeki bu kültürel mirasın yeniden canlandırılması, toplumsal bağları güçlendirmek ve kırsal yaşamı zenginleştirmek adına büyük önem taşıyor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.