Gediz’in Dağlarında Sessizlik Değil, Direniş Yükseliyor: Murat Dağı ve Akdağ Maden Tehdidi Altında!

Gediz'in Dağlarında Sessizlik Değil, Direniş Yükseliyor: Murat Dağı ve Akdağ Maden Tehdidi Altında! Kütahya’nın Gediz ilçesinde ve çevresindeki doğal alanlar, maden ve taş ocağı projeleriyle ciddi...

Gediz’in Dağlarında Sessizlik Değil, Direniş Yükseliyor: Murat Dağı ve Akdağ Maden Tehdidi Altında!
REKLAM ALANI
Yayınlama: 04.07.2025
10
A+
A-

Gediz’in Dağlarında Sessizlik Değil, Direniş Yükseliyor: Murat Dağı ve Akdağ Maden Tehdidi Altında!

Kütahya’nın Gediz ilçesinde ve çevresindeki doğal alanlar, maden ve taş ocağı projeleriyle ciddi bir çevresel tehdit altında. Özellikle Murat Dağı Karaağaç Köyü’ndeki altın madeni, Akdağ Gürlek Köyü’ndeki taş ocağı ve Uğurluca Köyü’ndeki antimon sahası için başlatılan faaliyetler, yöre halkını ve çevre gönüllülerini büyük bir endişeye sürüklüyor. Bölge sakinleri, bu projelerin Gediz’in eşsiz doğasına ve yaşam kaynaklarına kalıcı zararlar vereceğinden korkuyor.

Murat Dağı: Batı Anadolu’nun Can Damarı Tehlikede

Gediz Nehri’nin doğduğu ve Ege Bölgesi’ne hayat verdiği Murat Dağı, sadece coğrafi bir oluşum değil, aynı zamanda binlerce insanın geçim kaynağı, içme suyu deposu ve tarım geleceğidir. Burada planlanan altın madeni projesinde siyanürle arıtma gibi tehlikeli yöntemlerin kullanılacak olması, bölgenin su kaynaklarını ve hassas ekosistemini kalıcı olarak zehirleme riski taşıyor. Siyanürün suya karışması, geri dönülemez çevresel felaketlere yol açabilir.

Akdağ Gürlek’te Taş Ocağı: Sessizliği Parçalayan Patlamalar

Akdağ’ın eteklerinde, Gürlek Köyü’ne yakın bölgede bulunan taş ocağı, bölgenin doğal yapısını kökten değiştirecek bir tehdit unsuru. Patlatmaların oluşturduğu sismik etkiler, havayı kirletecek yoğun toz bulutları ve ağır iş makinelerinin neden olacağı gürültü ve tahribat, bölgedeki nadir bitki türlerini, yaban hayatını ve temiz havayı geri dönülmez şekilde etkiliyor.

Uğurluca Köyü’nde Antimon Tehdidi: Toprak ve Su Kirliliği Kapıda

Antimon, ağır metal içeren ve doğaya sızdığında temizlenmesi neredeyse imkânsız olan son derece zehirli bir maddedir. Uğurluca Köyü yakınlarında 400 dönüm daha genişletilmesi planlanan maden sahası, bölgenin topraklarını, su kaynaklarını ve dolayısıyla gıda zincirini doğrudan tehdit etmektedir. Bu durum, yerel halkın sağlığı ve gelecek nesillerin yaşayacağı bir çevre bırakma sorumluluğu açısından ciddi endişeler doğuruyor.

“Bu Yörenin Vicdanıyız, Geçmişiyiz ve Geleceğiyiz”

Çevre gönüllüleri ve yöre halkı, bu projelerin sadece ekonomik birer girişimden ibaret olmadığını, aksine bir yaşam mücadelesi olduğunu vurguluyor: “Bu dağlar, ovalar ve sular bizlere miras değil, emanet… Bugün susarsak, yarın konuşacak bir doğamız kalmayacak. Gediz’in bağları çatlar, ovaları kurur, insanı göç eder.” Çağrıda, “Biz bu yörenin vicdanıyız, geçmişiyiz ve geleceğiyiz. Doğaya değil, talana karşıyız” denilerek kararlı duruş sergileniyor.

Yetkililere ve Tüm Kamuoyuna Çağrı: “Gediz Susarsa, Anadolu Kurur!”

Çevreciler, yetkililere ve tüm kamuoyuna acil bir çağrıda bulunuyor: “Bu projeler durdurulmalı, bilimsel ve şeffaf ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süreçleri yeniden değerlendirilmelidir. Tüm vatandaşlarımızı doğaya sahip çıkmaya, Murat Dağı ve Akdağ için ses vermeye davet ediyoruz. Belediyeler, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, çiftçiler, öğrenciler… Bu yörenin her bireyi bu çağrının bir parçasıdır.”

Gediz’den yükselen bu ses, sadece bir ilçenin değil, tüm Anadolu’nun su ve yaşam kaynaklarının korunması gerektiğini haykırıyor: “Gediz Susarsa, Anadolu Kurur!”

Mücadele edenler, “Birlikte durursak kazanırız. Ya doğamıza sahip çıkarız… Ya da susuz, verimsiz, köksüz bir geleceğe razı oluruz” diyerek kararlılıklarını bir kez daha ortaya koyuyor.

RECEP BAYSAL

 

REKLAM ALANI