GEDİZ’DE ÇEVRECİLER VE YEREL HALK MADEN FAALİYETLERİNE KARŞI TEK SES OLDU

GEDİZ’DE ÇEVRECİLER VE YEREL HALK MADEN FAALİYETLERİNE KARŞI TEK SES OLDU Kütahya'nın Gediz ilçesinde, Akdağ Yok Olması Platformu, Akdağ'da planlanan maden faaliyetleri ve bölgede faaliyet gösteren...

GEDİZ’DE ÇEVRECİLER VE YEREL HALK MADEN FAALİYETLERİNE KARŞI TEK SES OLDU
REKLAM ALANI
Yayınlama: 17.09.2024
48
A+
A-

GEDİZ’DE ÇEVRECİLER VE YEREL HALK MADEN FAALİYETLERİNE KARŞI TEK SES OLDU

Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Akdağ Yok Olması Platformu, Akdağ’da planlanan maden faaliyetleri ve bölgede faaliyet gösteren mevcut taş ocağının kapatılması için Gediz Belediyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada platform sözcüsü İbrahim Demir, çevre sorunlarına ve maden ruhsatlarına dair ayrıntılı bilgiler sundu.

TAŞ OCAĞININ KÖYLÜLERİMİZE OLUMSUZ ETKİLERİ ÇOK

Demir, açıklamasında yaklaşık 20 yıl önce Gürlek köyünde açılan taş ocağının yerel halk üzerinde yarattığı olumsuz etkileri vurguladı. Patlatılan dinamitlerle evlerde çatlaklar oluştuğunu belirten Demir, taş ocağının çevredeki ağaçları, tarlaları ve bağ bahçeleri beyaz tozla kapladığını ifade etti. Bu tozun meyve ve sebzeleri hastalandırdığını, Gürlek ve Çeltikçi köylerinde KOAH ve akciğer hastalıklarının arttığını söyledi.

KÜTAHYA VALİLİĞİ TARAFINDAN REDDEDİLDİ

Demir, 2012 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından Akdağ’da molibden kaynaklarının bulunduğunun tespit edildiğini ancak o dönemde madencilik faaliyetlerine başlanmadığını belirtti. Günümüzde ise, Akdağ çevresindeki köylerde bir firmanın 2023 yılında maden için Çevresel Etki Değerlendirmesi (CED) başvurusu yaptığını, bu başvurunun ise 2024 Şubat ayında Kütahya Valiliği tarafından “su kaynaklarına geri dönülemeyecek derecede zarar vereceği” gerekçesiyle reddedildiğini aktardı.

KÜTAHYA TOPRAKLARININ YÜZDE 92’Sİ MADEN SAHASI

Demir, TEMA’nın 2022 yılında yayımladığı rapora göre, Kütahya topraklarının %92’sinin maden ruhsatlarına sahip olduğunu ve bu oranının Gediz ve çevresindeki diğer bölgelerde daha da yüksek olduğunu vurguladı. Bölgedeki dağların, ormanların ve köylerin büyük bir kısmının maden sahası ilan edildiğini söyledi. Akdağ’ın bölgenin su kaynağı olduğunu, birçok dere ve pınarın kaynağı olduğunu ifade etti.

AKDAĞ’DA MADEN İSTEMİYORUZ

Akdağ’ın çevresel önemini vurgulayan Demir, dağda yapılacak maden çalışmalarının su kaynaklarını, tarım arazilerini ve doğal yaşamı olumsuz etkileyeceğini belirtti. Su ve maden faaliyetlerinin aynı anda yürütülemeyeceğini belirterek, geçmişte yaşanan benzer sorunları örnek gösterdi ve Akdağ’da maden istemediklerini ifade etti.

AKDAĞ’IN ÜSTÜ ALTINDAN DEĞERLİDİR

Demir, platform olarak bin 105 kişinin dilekçelerle başta orman müdürlüğü olmak üzere ilgili makamlara başvurduklarını ve dilekçelere yanıt beklediklerini söyledi. Ayrıca, “Akdağ’ın Üstü Altından Değerlidir” adlı bir imza kampanyası başlattıklarını ve halkı bu mücadeleye destek olmaya çağırdıklarını belirtti. Demir, Akdağ’ı koruma ve su ile toprağı savunma amacıyla halkı birlik olmaya çağırdı ve mücadelenin devam edeceğini vurguladı.

REKLAM ALANI