GEDİZ TAŞ KİTABESİ NEREDE?

GEDİZ TAŞ KİTABESİ NEREDE? Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Germiyan Beyliği döneminde, Gediz’in fethedilmesi sonrası Umur bey tarafından yaptırılan cami kitabesinin nerede olduğu bilinmiyor. Taş kitabe Germiyan beylerinden...

GEDİZ TAŞ KİTABESİ NEREDE?
REKLAM ALANI
Yayınlama: 30.09.2024
14
A+
A-

GEDİZ TAŞ KİTABESİ NEREDE?

Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Germiyan Beyliği döneminde, Gediz’in fethedilmesi sonrası Umur bey tarafından yaptırılan cami kitabesinin nerede olduğu bilinmiyor.

Taş kitabe Germiyan beylerinden Savcı oğlu Umur bey tarafından 1313 senesinde inşaatı tamamlanıp hizmete açılan Gediz’in ilk Ulu Camii kitabesinin varlığı bilinse de nerede muhafaza edildiği ile herhangi bir kayıt bulunamadı.

BU KİTABE FETHİN MÜHRÜ ANLAMINI TAŞIR

Konuyla ilgili bilgi veren Gedizli Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Sağlam, “Gediz fatihi Umur Bey’in Gediz’de fetih sonrası yaptırdığı caminin kitabesi bazı çalışmalarda yer alır. Kitabenin tarihi Kütahya ve çevresinin kalıcı olarak Türk-İslâm yurdu olduğu Germiyan Beyliği döneminin ilk yıllarıdır. Kütahya ve günümüz ilçelerini dikkate aldığımızda en eski tarihli bu kitabe fethin mührü anlamını taşır.

YERİNİ ÖĞRENMEK İSTİYORUZ

Taş kitabe 1918 yangını sonrası Gediz Ulu Camii minaresinin sağ köşesindeki dolaba kaldırılır. Merhum Osman Önder tarafından 1946 senesi sonrası kitabenin varlığı burada tespit edilir. Yine taş kitabeden 1990 tarihli Ali Osman Uysal tarafından sanat tarihi doktora tezi olarak hazırlanan “Germiyanoğulları Beyliğinin Mimari Eserleri” adlı çalışmada bahsedilir. Ali Osman Uysal, depremde yıkılan Gazanfer Ağa Ulu Camii’nin yapım çalışmalarının yeni yeni başladığı yıllarda Gazanfer Ağa Ulu Camii kitabeleri arasında depoda taş kitabeyi görür. 1946’da Osman Önder tarafından tespit edilen ve 1990’da Ali Osman Uysal tarafından depoda görülen taş kitabe nerede? Bu taş kitabenin varlığından söz edilmiş ancak kitabenin nerede olduğu bugün için belirsizdir. En azından yerini öğrenmek istiyoruz. Ya da depoda bir yerde atıl vaziyette ise yetkililerle görüşüp sahip çıkmak istiyoruz” dedi.

ŞEHRİN FATİHİ VE FETİH TARİHİ BAŞTA OLMAK ÜZERE PEK ÇOK KONUDA MALUMAT VERİR

Prof.Dr. Sağlam, “Taş kitabe Germiyan beylerinden Savcı oğlu Umur bey tarafından 1313 senesinde inşaatı tamamlanıp hizmete açılan Gediz’in ilk Ulu Camii kitabesi olduğu anlaşılıyor. Ulu Camii kitabeleri şehrin fatihi ve fetih tarihi başta olmak üzere pek çok konuda malumat verir. Kitabe hakkında ilk bilgiler merhum Osman Önder’e aittir. Osman Önder, Gediz tarihi üzerine yaptığı çalışmasında Gediz’in Türkler tarafından ne zaman fethedildiği sorusuna cevap arar. Bu sualin cevabı için 1946 senesi yayınladığı “Gediz Fatihi Umur Bey” adlı çalışmasında 1280 senesini gösterirken bu tarihten sonra kitabenin bulunmasıyla kitabede yer alan bilgiye göre Gediz’in fethini tespit etmenin mümkün olduğundan bahseder. Doğrusu Osman Önder’in tarih merakının ve araştırmasının bir devamı olarak söz konusu kitabe tespit edilmiştir.

GEDİZ YANGININDAN SONRA İMARET BİNASINDA BULUNUP GAZANFER AĞA CAMİİ (ULU CAMİİ)’NİN MİNARESİNİN SAĞ KÖŞESİNDEKİ DOLAPTA KORUNDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR

Osman Önder, taş kitabenin 1918 büyük Gediz yangınından sonra imaret binasında bulunup Gazanfer Ağa Camii (Ulu Camii)’nin minaresinin sağ köşesindeki dolapta korunduğundan bahseder. Taş kitabenin fotoğrafını çekip kitabına koyarken üzerindeki Arapça satırları hem günümüz harfleriyle karşılığını yazar hem de anlamından söz eder. Osman Önder taş kitabe hakkında Gediz Belediyesi tarafından bastırılan “Kitapları ve Şiirleri” kitabının 17. sayfasında şu bilgileri verir: “ Arapça yazılı bu kitabe şöyledir: “Ammere hâzel imaretül mescidül camii fi eyyami Sultanül Germiyaniyye Çelebi Umur bin Savcı alâ yedil abdülzaif selâse aşere ve sebˊa mie.” Bu kitabenin çevirisi “Bu imaret, mescit ve cami hicri 713 tarihinde Germiyan Sultanlığı zamanında zayıf kul Çelebi Savcı oğlu Umur eliyle yaptırıldı.” Hicri 713 yılı Rumî yıla çevrilirse 1313 yılı bulunur. Kitabenin fotoğrafı aynı sayfada yer alır.

Prof. Dr. Ali Uysal doktora tezi olan“Germiyanoğulları Beyliğinin Mimari Eserleri -I-”, s. 93’de taş kitabe şöyle anlatılır: “Emere heze’l-imâretü’l-mescid el-Camiˊ fî eyyâm-ı sultânî el-Germiyâniye Çelebi Umur bin Savcı âlî yedü’l-abdü’z-zaîf  ………. Fî sene hamse aşere sebˊamie, 715. …. Kitabenin 4. Satırında tam okuyamadığımız bir kısım bulunmakla birlikte söz konusu caminin ünlü Germiyanlı emiri Umur b. Savcı tarafından H. 715/M.1315-1316 yılında inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Kitabenin fotoğrafı ilgili çalışmanın Resimler ve Şekiller kısmında 83 numaralı resimde “Gediz Ulu Camii Germiyanlı Devri Kitabesi” olarak yer alır. Ayrıca Uysal, Önder’in çalışmasını görmemiştir.

Taş kitabe üzerindeki metin ve anlamı tarafımızca şöyle olmalı: “Ammera hâze’l-Imârete’l-Mescide’l-Câmii fî Eyyâmi’s-Sultâni’l-Germiyâniyye Çelebi Umur b. Savcı alâ yedi’l-abdi’z-zaîfi selâse aşere ve sebˊa mie” – “Bu camii mescidinin imareti Germiyan Sultanı günlerinde zayıf kul eliyle Savcı oğlu Çelebi Umur yedi yüz on üç senesinde yaptırdı.”

Söz konusu iki farklı çalışmada dikkati çeken husus taş kitabenin tarihidir. Osman Önder’e göre hicri 713 miladi 1313, Ali Osman Uysal’a göre hicri 715 miladi 1315 senesidir. Her iki çalışmadaki fotoğraflardan seneyi tam olarak tespit etmek mümkün görünmemektedir. Bu tespit taş kitabe üzerinde inceleme sonrası mümkündür. Kanaatimizce Osman Önder’in düştüğü 1313 tarihi doğru olmalıdır.

Umur Bey adına kayıtlı bir diğer kitabe bugün müze olarak kullanılan Kütahya Vacidiye Medresesi giriş kapısı üzerindedir. Kitabe h. 714/m.1314 tarihlidir. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Kütahya Şehri, adlı çalışmasının 66-67. Sayfalarında da bu kitabeden bahseder. Kitabe 50*66 cm. ölçülerinde dört satır sülüs hatla mermer taşa hakkedilmiştir. Uzunçarşılı kitabenin Arapça yazılı metnini verdikten sonra şu bilgileri aktarır. “Melikü’l-Ümerâ ve’l-Küberâ  lakabıyla hükümdar dercesinde yüksek emirlerden olduğu anlaşılan Mübarezeddin Umur, son Germiyan Emîri II. Yakup Bey’in (anne tarafından) büyük babasıdır.” Uzunçarşılı kitabeyi Germiyan beyleri ile ilişkili anlatmaya devam etmiş, kitabenin metnini günümüz harfleriyle vermemiştir. Kitabe şöyledir: “Ammera hâzihi’l-Medrsete’l-Mübârekete el-Mevlâ’l-Muazzamü Melikü’l-Ümerâi ve’l-Küberâi Mübârizüddîn Umur b. Savcı min cizyeti Alâşehir sene erbeˊa aşera ve sebˊamie”  Anlamı şöyledir. “Bu mübarek medreseyi el-Mevlâ el-Muazzam emirlerin ve büyüklerin meliki Mübarizüddin Savcı oğlu Umur Alaşehir cizyesi ile yedi yüz on dört senesinde yaptırdı.” Medrese h.714/ m.1314 senesinde Beylerbeyi Savcı oğlu Umur  tarafından Alaşehir cizyesi ile yapıldığını anlatıyor. Umur Bey için kullanılan unvanlar Germiyan Bey’inden hemen sonra devlet ricali arasında sahip olduğu mevkii gösterir. Halil Edhem 714/1314 tarihli bu kitabeden ilk defa 1910 senesinde Âl-i Germiyan Kitabeleri, adlı çalışmasında bahseder. Mustafa Çetin Varlık beylikle ilgili çalışmasında sınırlı olarak ayrıntıya girmeden kısmen değinmiştir.

Umur Bey adına kayıtlı iki kitabe bunlardır. 1313 tarihli Gediz Ulu Camii kitabesi ile 1314 tarihli Kütahya Vacidiye Medresesi kitabesidir” şeklinde konuştu.

GÖREVLİLER GÖNÜLSÜZ DAVRANDILAR

Son olarak Sağlam, “Tarihi coğrafyacı Dr. Hasan Hüseyin Yılmaz ile Gediz tarihi ile ilgili sahada yaptığımız çalışmalar sırasında Gediz taş kitabesini bulma ümidi ile 2024-Temmuz ayında Eski Gediz Gazanfer Ağa Ulu Camii deposu olarak gösterilen oda dernek başkanı ve görevli imam nezaretinde ısrarlı talebim üzerine açılmış, mezar taşlarının bulunduğu odanın pek çok eşya ile dolu ve karışık bir durum arz ettiği görülmüştür. Kendi imkânlarımızla depodakilerin tek tek kontrol edilip taş kitabenin tespit edilmesinin imkânsız olduğu ayrıca görevlilerin de bu hususta gönülsüz davrandıkları dikkati çekmiştir.

MEZAR TAŞLARI ARASINDA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

Prof. Dr. Ali Osman Uysal’ın kitabeyi 1990 yılında tamamlanan doktora tez çalışmasında gördüğüne dair yeni öğrendiğim bilgiler sonrası kitabenin varlığı ya da kaydının tescili ile ilgili önce Kütahya Vakıflar Genel Müdürlüğü sonra Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü yetkilileri ile görüşülmüş, böyle bir kitabenin varlığının veya tescilinin olmadığından söz edilmiştir. Doğrusu depo olarak kullanılan odanın belediye ya da ilgili görevliler nezaretinde açılıp tek tek kontrollü bir şekilde içeridekilerin ayıklanarak kitabenin olup olmadığı tespit edilmelidir. Kanaatimizce Gazanfer Ağa Ulu Camii’nin yeniden inşasında camiye ait olmadığı için konulmadığı depoda mezar taşları arasında olduğunu düşünüyorum. Bir müzede sergilenmek için alınmadı ise burada olma ihtimali yüksektir.

Kütahya merkezdeki kitabe ile Gediz taş kitabesi Umur Bey adına bir yıl arayla yazılmıştır. Taş kitabe yörede Germiyan devri en erken tarihli kitabedir. Aynı zamanda bu kitabedeki tarih yöremizin fethinin hemen sonrası bir tarihtir. Taş kitabenin bulunup yakın bir müzede sergilenmesi ve benzerinin yapılıp Gediz’de uygun bir yerde halka teşhir edilmesi Gediz’imiz için önemli bir çalışma olacaktır. Bu taş kitabe bu toprakları fetheden fatihlerin bu toprakları sahiplenme adına belge ve bir yerde mührüdür. Fetih ve iskân ile başlayan bu toprakların vatan kılınışının tescilidir. Taş kitabe, Türklerin Anadolu’yu vatan kılarken takip ettikleri fetih, iskân ve İslâm üçlemesinin yazılı belgesidir. Peki çok önemli belge niteliğindeki bu kitabe nerede?” ifadelerini kullandı.

REKLAM ALANI