Beton Sınıflardan Ormana Çağrı: Türkiye’de Doğa Temelli Anaokulları Neden Gecikiyor? Gediz de Bekleyişte…

Beton Sınıflardan Ormana Çağrı: Türkiye'de Doğa Temelli Anaokulları Neden Gecikiyor? Gediz de Bekleyişte... Çin’de çocuklar çamurla oynarken, Norveç'te yağmur altında öğrenirken, Türkiye'de ve Kütahya’nın Gediz ilçesinde...

Beton Sınıflardan Ormana Çağrı: Türkiye’de Doğa Temelli Anaokulları Neden Gecikiyor? Gediz de Bekleyişte…
REKLAM ALANI
Yayınlama: 16.06.2025
11
A+
A-

Beton Sınıflardan Ormana Çağrı: Türkiye’de Doğa Temelli Anaokulları Neden Gecikiyor? Gediz de Bekleyişte…

Çin’de çocuklar çamurla oynarken, Norveç’te yağmur altında öğrenirken, Türkiye’de ve Kütahya’nın Gediz ilçesinde birçok anaokulu öğrencisi hâlâ dört duvar arasında, camdan dışarıya bakarak büyüyor. Doğa temelli okul öncesi eğitim modeli, bilimsel faydaları kanıtlanmış olmasına rağmen Türkiye’de hâlâ kâğıt üzerinde kalmış bir hayal gibi duruyor.

Doğa, Çocuğun İlk ve En Etkili Öğretmenidir

Finlandiya, Çin ve Norveç gibi ülkelerde çocuklar, anaokulu çağında doğanın içinde aktif olarak öğrenme deneyimleri yaşıyor. Çamura basıyor, yağmur altında yürüyor, ateş yakmayı öğreniyor, böcekleri gözlemliyor ve ağaçlara tırmanıyorlar. Oyunla, toprakla, hayvanlarla doğrudan temas kurarak ve sorumluluk alarak büyüyorlar. Bu modelin çocuğa; dayanıklılık, yaratıcılık, empati, problem çözme becerisi ve stresle başa çıkma yetisi gibi hayati becerileri kazandırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Özellikle Çin’de okul öncesi çocuklar sadece “bilgi” değil, aynı zamanda temel yaşam becerileri kazanarak mezun oluyorlar.

Türkiye’de Hâlâ Plastik Oyuncak ve Etkinlik Dosyaları Hakimiyeti

Türkiye’deki birçok anaokulunda ne yazık ki tablo farklı. Çocuklar, güneş görmeyen sınıflarda, kısıtlı alanlarda “etkinlik dosyası” için el işleri yapmakla yetiniyor. Toprakla temas yok, hayvanlarla etkileşim sınırlı, serbest oyun alanları yetersiz. Oysa bilimsel araştırmalar, çocuğun doğada geçirdiği zamanın zekâ gelişimini, dikkat süresini, duygusal dengesini ve fiziksel sağlığını olumlu yönde etkilediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, çocukların gelişim potansiyelinin tam olarak değerlendirilememesi riskini taşıyor.

Doğa Temelli Okul Sayısı Yetersiz, Öğretmen Atamaları da Eksik

Türkiye genelinde parmakla sayılabilecek kadar az “doğa temelli anaokulu” bulunuyor. Mevcut okulların çoğu kent içinde yer alıyor ve doğayla temasları minimum düzeyde. Oysa doğa temelli okulların yaygınlaştırılması için nitelikli öğretmenlere de acil ihtiyaç var. Ancak, binlerce okul öncesi öğretmeni hâlâ atanmayı bekliyor, bu da mevcut insan kaynağı potansiyelinin kullanılamadığını gösteriyor.

Ne Yapılmalı? Köy Okulları Doğa Anaokullarına Dönüşebilir

Bu kritik durumun aşılması için atılması gereken adımlar açık: Milli Eğitim politikaları doğa temelli okul öncesi modeliyle güçlendirilmeli ve bu model müfredata entegre edilmelidir. Atıl durumdaki veya düşük kapasiteli köy okulları, doğa anaokullarına dönüştürülerek doğayla iç içe eğitim alanları oluşturulmalıdır. Çocukların doğayla güvenli bir şekilde bağ kurabileceği, keşfedebileceği güvenli alanlar oluşturulmalı ve erişimleri kolaylaştırılmalıdır. Atama bekleyen okul öncesi öğretmenleri bu okullarda kadrolu olarak görevlendirilmeli, onlara bu alanda özel eğitimler verilmelidir. Velilere ve yerel yöneticilere doğa temelli eğitimin bilimsel faydaları ve önemi detaylı bir şekilde anlatılmalıdır.

Çocuklarımızı Beton Kutulara mı Hapsedelim, Yoksa Ormanlarda mı Büyütelim?

Doğa temelli eğitim; sadece bir eğitim modeli değil, bir yaşam biçimi, bir ruhsal denge ve bir karakter inşasıdır. Eğer biz çocuklarımıza doğayı tanıtmaz, onlarla doğanın içinde bir bağ kurmalarına izin vermezsek, onlar gelecekte toprağı, ağacı, suyu ve hatta kendilerini de tam anlamıyla tanıyamayacaklardır. Toplum olarak çocuklarımızın geleceğine nasıl bir yatırım yapacağımız sorusu, bugün önümüzde duruyor: Çocuklarımızı beton kutulara mı hapsedelim, yoksa onları doğanın kucaklayıcı ve öğretici ortamında, ormanlarda büyüterek daha donanımlı, daha sağlıklı ve daha mutlu bireyler olmalarını mı sağlayalım? Bu karar, sadece çocuklarımızın değil, tüm toplumun geleceğini şekillendirecektir. Gediz ve benzeri doğal güzelliklere sahip ilçeler, bu dönüşüm için büyük bir potansiyel barındırmaktadır.

RECEP BAYSAL

 

REKLAM ALANI