100 yıllık ‘Zaptiye Karakolu’ gün yüzüne çıkarıldı

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar başkanlğında Van Kalesi’nin güneyinde başlatılan kazı çalışmaları sürüyor. Doç. Dr. Konyar, bu yılki kazı çalışmalarında özellikle 19. Yüzyıl’ın ortalarına ait kamusal alanların ortaya çıkarıldığını, bunlardan birinin de ‘Zaptiye Karakolu’ olduğunu söyledi.

100 yıllık ‘Zaptiye Karakolu’ gün yüzüne çıkarıldı
REKLAM ALANI
Yayınlama: 17.10.2017
91
A+
A-

1918 Rus saldırısı sonrası yıkılan ve daha sonra ilgisizlik ve yapılan tahribat dolayısıyla toprak altında kalıntıları kalan eski Van Şehri’nin kazı çalışmalarında Türkiye’nin 12 üniversitesinden 46 bilim adamı görev alıyor. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Van Müzesi ile Kültür Turizm Müdürlükleri tarafından desteklenen ‘Eski Van Şehri’ projesi için yapılan çalışmalar Kültür Bakanlığı’nın izniyle 7 yıldır sürdürülüyor. Bu yıl 3 aydan beridir sürdürülen  kazı çalışmalarında ise, 80 işçi görev yapıyor.

KAMU BİNALARI ORTAYA ÇIKARILDI

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Konyar başkanlğında sürdürülen kazı çalışmalarında 800 yıllık Van şehrinde 100 yıllık kamu binaları, Zaptiye Karakolu, Tekalifi Harbiye binası, Maarrif dükkanlar ve Adliye binaları gün yüzüne çıkarıldı. Kazılar sırasında ortaya çıkarılan yeni eserler, kazı ekibini de heyecanlandırıyor. Van’ın 5 bin yıllık tarihinin araştırıldığını söyleyen Doç. Dr. Konyar şöyle konuştu:

“İstanbul Üniversitesi adına eski Van şehrinde yürüttüğümüz kazı çalışmalarına bu yıl DAP ve DAKA da destekliyor.Çalışmalar aynı zamanda Van Kültür ve Turizm, Van Müzesi Müdürlükleri tarafından da destekleniyor. DAKA’nın eski Van şehri ile ilgili bir canlandırma projesi var. Burada özellikle 19.yüzyılın ortalarından kalma kent dokusuna ait kamusal alanlar ortaya çıkıyor. Bağış dükkanları, kamuya ait yapılmış binalar, özellikle 1. Dünya Savaşı öncesi halktan bazı kesimlerden toplanan yiyecek, içecek ve çeşitli maddelerin depo olarak kullandığı alanlar. Bunları da orduya yardım için yapılmış ve günümüzde seferberlik gibi düşünebilirsiniz. Buralardaki buluntularda ayakkabısından tutun ilacına kadar, kumaşına kadar bir çok yelpazeden ürün grupları var. Asıl bir diğer önemli binamız da dönemin Zaptiye Karakolu. Yani günümüz Jandarma karakolu olarak nitelendirebiliriz. O da ayakta ve ortaya çıkarıldı. Artık binaların niteliklerini de belirleyerek ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Van şehri yaklaşık 800 yıllık bir şehir. 1.Dünya savaşı sürecinde 1915-1918 arası tahrip olmuş alanları da ortaya çıkarıyoruz. Burada çok talihsiz olaylar yaşandı. Fakat biz arkeologları, şanslı kılan bir çok yapının, buluntunun bozulmamış şekilde günümüze ulaşmasıdır. Bu da 19. yüzyılın yaşam tarzını, kent dokusunu çok da fazla tahrip edilmeden günümüze taşıyor. Bu aşamada DAKA’nın yaptığı destek çok önemli.İlk defa DAKA böyle bir projeye imza atıyor. Büyük çaplı  bir proje.”

ANİMASYON FİLMİ HAZIRLANIP BİNALAR AYAĞA KALDIRILACAK

Projenin bir çok ayrıntısının belirlendiğini, 5-6 aya kadar tamamen netliğe kavuşacağını, bütün alanları görmek için bir animasyon filminin de hazırlandığını belirten Doç. Dr. Konyar, “Bu film çerçevesinde bir strateji belirlenecek.Şu anda fizibilite çalışmaları yapılıyor. Çünkü bölgenin sosyolojik ve ekonomik fizibilitesi belirlenip, böyle bir işe kalkışmak gerekiyor. Alt yapı çalışmaları çözülmeden, binaların ayağa kaldırılması uygun olmadığı düşünülüyor” dedi.

YAŞAM ALANLARINA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

Doç. Dr. Konyar, iklim şartlarına göre bu çalışmaların bir ay daha devam edeceğini, alandaki binaların nasıl ayağa kaldırılacağı ile ilgili bilim adamları ile görüşülüp bu yönde çalışmalarını sürdüreceklerini de söyledi. Doç. Dr. Konyar, “Proje çerçevesinde 19. Yüzyıl’a ait olduğu değerlendirilen taş temelli, kerpiş binalar. Bunlar iki katlı bazıları cumbalı. Eski Van mimarini yansıtan düz damlı evler. Zaten kent dokusu çok fazla ayakta. Görülebilir ve her iki tarafında çok taşlı kaldırımlar var. Bu taşların ortasında omurgalı yollar var. Asıl mesele bu binaların işlevlendirilmesi. Yani bu binalar yapıldıktan sonra boş kalmaması gerekiyor.Yaşanan alanlara dönüştürülmesi gerekiyor. O noktada bazı mevzuat, yönetmenlikler var” diye konuştu.

REKLAM ALANI