Kütahya’nın Gediz ilçesi sınırlarında bulunan ve çevre mücadelesinin sembolü haline gelen Murat Dağı’nda, altın madeni projesine karşı açılan davada kritik bir gelişme yaşandı. Anadolu Export Madencilik Sanayi A.Ş. tarafından planlanan “Yıldız Altın-Gümüş Madeni Kapasite Artırımı ve Kırma Eleme Tesisi” projesine karşı açılan davada, mahkemeye sunulan ikinci bilirkişi raporu da “Murat Dağı’nda madencilik yapılamaz” yönünde kesin görüş bildirdi.
Uşak Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuz” kararının iptali istemiyle açılan davada, mahkemenin talebi üzerine düzenlenen ek bilirkişi heyeti raporunun kendilerini haklı çıkardığını duyurdu.
Raporda, Murat Dağı’nın biyolojik çeşitliliği, ekolojik bütünlüğü ve turizm potansiyeli ayrıntılı olarak incelendi. Bilirkişi heyeti tarafından, Alanın doğal ekolojik bütünlüğünün korunması gerektiği, projenin habitat bölünmesi, parçalanması ve biyogenetik rezervin yok olmasına neden olacağı belirtildi. Raporda, projenin ekosistemin biyotik ve abiyotik özelliklerine kalıcı etki edeceği vurgulandı.
Ayrıca, Yaban Hayatı hususunda, Proje alanı ve çevresinin biyolojik çeşitliliğe olumsuz etki edeceği, 8 türün ‘VU’ (Hassas) ve 12 türün ‘NT’ (Neredeyse Tehdit Altında) kategorisinde bulunduğu tespit edildi.
Turizm Potansiyeline de büyük zarar vereceği konusunda da görüş belirten bilirkişi, Murat Dağı’nın sadece Termal Turizm Merkezi ile sınırlı olmadığı; trekking, flora-fauna gözlemleri ve kırsal turizm gibi alternatif potansiyelleri olduğu belirtildi. Madencilik faaliyetlerinin toz, gürültü kirliliği, görüntü kirliliği ve turizm yatırımlarının riske girmesi gibi nedenlerle bölgedeki turizmi olumsuz etkileyeceği kanaatine varıldı.
Dava süreci hakkında bilgi veren Uşak Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, bu raporun mücadelenin haklılığını bir kez daha kanıtladığını belirtti.
Akcura, “Şirket, Bakanlığın Olumsuz ÇED kararını iptal ettirmek için dava açmıştı. Bu davada; Gediz, Kütahya, Uşak, Eskişehir, İzmir belediyeleri dahil olmak üzere bizler hepimiz Bakanlığın yanında davaya müdahil olmuştuk. İlk davayı kazanmamıza rağmen Danıştay’ın ek bilirkişi keşfi talebiyle dosya mahkemeye geri gönderilmişti. Aynı dava sürecinde ikinci bilirkişi heyeti de altın madeni açılamaz yönünde rapor sundu. Raporda açıkça, doğal yapısı az değişmiş veya hiç değişmemiş ekosistemlerin zarar göreceği ve yaban hayatı ve dar yayılışlı endemiklerin korunarak kamu yararının alanın Doğal Ekolojik Bütünlük Şeklinde Orman Alanı Olarak mevcut halinin korunması ile sağlanacağı belirtilmiştir. Bu rapor, yıllardır verdiğimiz mücadelenin bilimsel bir belgesidir. Karar ve takdir Yüce Mahkemenindir, ancak bilimsel gerçeklik Murat Dağı’nda madencilik faaliyetinin yeri olmadığını net olarak göstermiştir” dedi.
Gediz ve çevre illerden gelen bu destek, çevre aktivistlerinin umutlarını tazelerken, nihai karar için gözler bir kez daha mahkemeye çevrildi.
RECEP BAYSAL