MADEN ŞİRKETLERİNİN GEDİZ AŞKI BİTMİYOR
Gediz’de Maden Arama Çalışmaları Akdağ’a da Sıçradı, Bölge Halkı ve Doğa Tehlike Altında
Kütahya’nın Gediz ilçesinde maden arama faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. Son yıllarda Murat Dağı’nda yaşanan altın arama çalışmaları ve sürekli ÇED raporu hazırlama süreçlerinin ardından, şimdi de Gediz’in önemli su kaynaklarını besleyen Akdağ’da maden arama faaliyetlerine başlandı.
Akdağ’da Sondaj Çalışmaları Başladı
Gediz’in en önemli su kaynaklarından olan Akdağ’da, özellikle Susurluk Nehri ve Bursa’nın en büyük su kaynağı olan Emet Çayı’nın doğduğu yer olan bölgede maden rezerv kaynakları için sondaj çalışmaları yürütülüyor. 2012 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda, Akdağ’da Molibden kaynaklarının bulunduğu tespit edilmesine rağmen, o dönemde maden çıkarımı yapılmamıştı. Ancak günümüzde, Gürlek Köyü, Pınarbaşı Köyü ve Yelki Köyü çevresinde bu maden için bir firma tarafından başvuru yapıldığı ve başvurunun, Kütahya İl Özel İdare tarafından “su kaynaklarına geri dönülemeyecek derecede zarar vereceği” gerekçesiyle reddedildiği bildirildi.
Su Kaynaklarının Yok Olma Tehlikesi
Gediz’deki içme suyunun tamamının karşılandığı, ayrıca İzmir Menemen’e kadar uzanan su kollarının da beslendiği Akdağ su kaynaklarının, maden arama çalışmaları nedeniyle yok olma tehlikesi altında olduğu belirtiliyor. Bölge halkı, bu durumun çevresel ve ekonomik sonuçlarından endişe duyarak, sondaj çalışmalarının bir an önce sona ermesini talep ediyor.
Tarım Arazileri ve Doğal Zenginlikler Tehlikede
Hem Murat Dağı hem de Akdağ’da gerçekleştirilecek maden arama faaliyetlerinin Gediz Ovası’ndaki tarım arazilerini tehdit ettiği ifade ediliyor. Tarım arazilerinin yok olma tehlikesi, bölge ekonomisini ciddi şekilde etkileyebilir.
Akdağ, Gediz sınırları içinde yer alıyor ve 2 bin 121 metre yüksekliği ile Murat Dağı’ndan sonra bölgenin en yüksek ikinci dağı konumunda. Yaklaşık 8 kilometre uzunluğunda ve 200 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Akdağ, Ulugedik, Asar, Ulukür, Duguklukaya, Karkuyusu, Yayla ve Kirazlıpınar tepeleri ile biliniyor.
Endemik Bitki Çeşitliliği ve Ekosistem Tehdit Altında
Akdağ, Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu iklimlerinin aynı gün içinde yaşandığı bir bölge olarak tanımlanıyor ve endemik bitki oranı %10.3 ile yüksek bir seviyede. Bu oran, Akdağ’ın endemik bitki çeşitliliği açısından Murat Dağı’ndan sonra Kütahya genelinde ikinci sırada yer aldığını gösteriyor. Eğrigöz Dağları (%8.2) ve Simav Dağları (%9.4) ile karşılaştırıldığında, Akdağ’daki endemik bitki oranı dikkat çekici. Akdağ, 47’si endemik olmak üzere toplam 171 bitki türüne ev sahipliği yapıyor.
Maden arama çalışmaları nedeniyle bölgenin bu eşsiz ekosisteminin zarar görmesi, hem çevrecileri hem de bölge halkını endişelendiriyor. Akdağ’ın korunması ve bu değerli doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Konuyla ilgili olarak resmi makamlardan henüz bir açıklama gelmezken, yetkililer ve kamuoyunun, bölgenin ekosistemini korumak ve gelecekte yaşanabilecek olumsuz etkileri önlemek için dikkatli adımlar atması bekleniyor.
HABER RECEP BAYSAL